11 Aralık 2013 Çarşamba
Kar tanelerinin 1001 şekli
Çok eskiden sanırım eskimoların kar tanelerine şekillerine göre isim verdikleri rivayetini duymuştum. Çok saçma gelmişti. Ama hava durumunu takip ettiğim www.yr.com sitesinde aşağıdaki haberi görünce o kadar da saçma olmadığını düşünmeye başladım:)
Kar tanelerinin mikroskop altında çekilmiş fotoğrafları... (fotoğraflarda manipülasyon olmadığını garanti ediyorlar)
Buradalar. Buyrun..
http://www.yr.no/nyheter/1.10932014
10 Aralık 2013 Salı
Julemarked zamanı yaklaşıyor...
Noel her sene büyüük bir heyecanla bekleniyor bu ülkede. Kasım ayının son haftalarından itibaren gündemdeki en önemli konu noel oluyor. Nasıl kutlanacak, hediye olarak neler alınacak, ne yenecek vs vs.. Bu kısımları haliyle pek ilgimi çekmiyor ama ilgimi çeken bir kısmı var ki o da bu karanlık dönemde etrafın bol bol ışıklandırılması.. Saat 15'te kararan havaya inat ışıklar şehre güzel bir hava veriyor. Şehrin en ışıklı, hareketli bölgesi de tabi ki torg adını verdiğimiz şehir merkezindeki meydan oluyor. Her sene bu meydanda noel marketi kuruluyor. (julemarked) Bu seneki julemarked 13 aralıkta açılıyor yani henüz açılmadı. Genellikle aralığın ortası civarı türkiyeye gittiğimiz için ilk iki yıl göremedik marketi ama geçen sene görme fırsatımız oldu. Yukarıdaki fotoğraflar geçen seneden (2012). Bu sene de yurtdışına gitmeden önce ziyaret edeceğiz julemarkedi, büyük ihtimalle geçen senekinden daha güzel olmaz:)
Güncelleme: Geçen sene ki daha bile güzeldi..:)
Etiketler:
julemarked,
noel,
noel marketi,
norveç,
torget,
trondheim,
yaşam
Yengeç köftesi ve tartar sos
Yengeç köftesi namı diğer crab cake ya da norveççe adıyla krabbekake, norveçteki 4 stjerners middag (yemekteyiz) yarışmasında gördüğüm ve uzun zamandır denemek istediğim birşeydi. Sonunda denemek kısmet oldu ve bu kadar malzemeyi bir araya getirdiğimize değdi:)
Yengeç köftesi ( 8 adet köfte için)
250 gram yengeç eti
2 yumurta
1 y. kaşığı doğranmış maydanoz
1 y. kaşığı frenk soğanı
1 y. kaşığı ince doğranmış soğan
1 diş sarımsak
3 y. kaşığı galeta unu
1 y. kaşığı un
1 y. kaşığı mayonez
1 y. kaşığı dijon hardalı
1 y. kaşığı worcester sos
1 y. kaşığı tatlı acı (sweet chilli) sos
tuz, kırmızı biber
Yengeç etini elimizle oldukça küçük parçalara ayırıyoruz. Diğer malzemelerin hepsini hazırlayıp mücver yapar gibi bir karışım hazırlıyoruz. Yalnız karışımın mücverden daha katı olması gerekiyor, köfte gibi şekil vereceğiz çünkü. Buna göre unu ayarlayabiliriz. Karışımı hazırladıktan sonra köfte şekli verip sertleşmesi için yaklaşık yarım saat dolapta bekletiyoruz. Daha sonra kızgın yağda kızartıyoruz.
Yanına ise yengeç köftesinin lezzetini neredeyse gölgede bırakacak bir sos yapıyoruz. Köfte mi daha leziz yoksa sos mu daha tam karar veremedim:)
Tartar sos:
1 y. kaşığı ince doğranmış soğan
1 y. kaşığı ince doğranmış salatalık turşusu
1 y. kaşığı doğranmış kapari
4 y. kaşığı rømme (yoksa yoğurt)
4 y. kaşığı mayonez
1 tatlı kaşığı dijon hardalı
1 adet haşlanmış ve ince doğranmış yumurta
Bütün malzemeler karıştırlır ve sos elde edilir. Deniz ürünlerinin yanında ve özellikle yengeç köftesinin yanında servis edilir.
Etiketler:
crab cake,
krabbekake,
tartar sos,
yemek tarifleri,
yengeç,
yengeç köftesi
5 Aralık 2013 Perşembe
I'll keep my fingers crossed for you- Jeg krysser fingrene for at..
Çapraz yapılmış bir parmağı gördüğü zaman "Küsme yaa hadi gel barışalım. Barışalım mı?" (hiç sevmem küs kalmayı ayıptır söylemesi:)) diyen bir toplumun üyesi olarak birilerinin bana iyi niyetle parmaklarını çapraz yapacağını söylemesi karşısında verebildiğim tek tepki bön bön bakmak, içimden de "ne gerek var ya!" demek. Bunun gibi kafamda hiiiç anlamlandıramadığım yabancı deyişleri kendim kullanmaktan kaçıyorum ama karşımdakinin kullanmasına da engel olamam tabi. Son zamanlarda bu lafı duyma sıklığım da artınca biraz araştırayım belki mantıklı bir açıklaması vardır dedim.
Wikipedia da şöyle yazıyor:
There is some evidence to suggest that the origins of the gesture are founded in early Christianity, both as a plea for divine protection and as a covert signifier of Christian belief.
Yani aslında hıristiyanlıkla ilgili bir işaretmiş. Bu da bizim neden bu kadar fransız kaldığımızın açıklaması oluyor bir nevi zaten.
Modern usage however is almost exclusively secular and considerably more diverse in meaning,including
- A hand gesture denoting a hope for good luck.
- A verbal wish for luck, as in: "I'll keep my fingers crossed for you".
Modern kullanımı ise iyi şanslar demekten farksız aslında. Öyleyse bundan sonra kısaca teşekkür edip konuyu kapatabilirim bence:)
3 Aralık 2013 Salı
Görsel Hafıza testi
BBC nin sayfasında görsel hafızayı test etmek için aşağıdaki test bulunuyor.
5 saniyede bir değişmek üzere ilk bölümde 12, ikinci bölümde de 12 tane fotoğraf görüyoruz. 3. bölümde ise gösterilen fotoğrafları görüp görmediğimizi gördüysek de 1. bölümde mi 2. bölümde mi gördüğümüzü belirtiyoruz.
Test burada:
http://www.bbc.co.uk/science/humanbody/sleep/tmt/instructions_1.shtml
5 saniyede bir değişmek üzere ilk bölümde 12, ikinci bölümde de 12 tane fotoğraf görüyoruz. 3. bölümde ise gösterilen fotoğrafları görüp görmediğimizi gördüysek de 1. bölümde mi 2. bölümde mi gördüğümüzü belirtiyoruz.
Test burada:
http://www.bbc.co.uk/science/humanbody/sleep/tmt/instructions_1.shtml
Naiv.Super. - Erlend Loe
Norveççe öğrenme maceram başladığından beri pek çok kez bahsini duyduğum bir kitaptı. Hatta "stein på stein" adlı ders kitabında Naiv.Super. den bir alıntı da vardı. Elma ağacıyla ilgili kısa bir hikaye. Sanırım bu kitabın ismini çok duymuş olmamın nedini kitabın çok kolay okunabilir bir kitap olması.
Kitap kısa hikayelerden oluşuyor. Dolayısıyla bir hikayeyi tam olarak anlayamasan bile kitaptan kopmuyorsun. Asıl güzel özelliği ise cümlelerin kısa ve net olması. Dolayısıyla norveççeyi 2. dil olarak öğrenip de norveççe kitap okumak isteyenler için ilk sıralarda olması gereken bir kitap bence.
Konusuna gelince. 25 yaşını doldurduğu gün hayatı sorgulamaya başlayan bir insanın hikayelerini içeriyor kitap. Genel olarak 70 li yıllarda doğan jenerasyonun 90-96 yılları sırasındaki problemlerine değiniyor. Ana karakterin üniversiteyi bırakıp geçici bir süreliğine abisinin evinde yeni bir hayata başlaması, sorumluluk duygusundan kaçması, zaman kavramının göreceliliğini anlamaya çalışması kitaptaki konulardan bazıları
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)