"Dünyaca ünlü teknoloji markası Apple, Türkiye’de ilk mağazasını İstanbul’da açtı. Açılışı merakla bekleyen yüzlerce vatandaş, geceyi mağazanın önünde geçirdi."
haberini okuyunca son zamanların moda tabiriyle kendimi "Bu insanlar neyin kafasında?" diye sormaktan alamadım. Ne oldu da bu kadar duyarsız, bu kadar gösteriş meraklısı ve en kötüsü bu kadar kapitalizmin oyuncağı haline geldik? Haberin videosunda insanlar gururla anlatıyor geceyi mağazanın önündeki kuyrukta geçirdiklerini. Bu ulvi amaç için bir gece az keşke birkaç gece daha geçirselermiş diyorum ben de.. O zaman daha da büyük mutluluk verirdi belki o mağazaya ilk günde girebilmek..
"Ama adamlar yapıyor abi" teziyle yaşadı bu apple fanatikleri uzun yıllardır. Evet bundan birkaç yıl öncesine gidersek apple ın öncü özelliği vardı. Ama şu an için apple dan çok daha ucuza daha çok özellikleri olan ve bozulmayan telefonlar almak mümkün. Ayrıca adamlar yapıyorsa yapıyor, mağazanın açıldığı ilk gün gitmek şart mı oraya? ya da krediyle iphone alıp sonra aylarca onu ödemek için didinmek şart mı?
Özellikle son zamanlarda gençlerin ne kadar harika olduklarına dair dizilen methiyelere de katılamıyorum maalesef ben, tv ve özellikle her yerde adım başı açılan alış veriş merkezleriyle kapitalizmin burnumuzun hemen dibine kadar gelmesiyle başta gençler olmak üzere bütün halk evrim geçirdi. Kötü yönde maalesef.
Hayatım boyunca televizyonla pek bir bağ kuramadım aramda. 6-7 yaşlarımdayken babamın "televizyon öbür tarafta kızım, bana niye bakıyorsun?" diye sorduğunu hatırlıyorum. Ya babamın suratı televizyondan daha çekiciydi benim için ya da sessizce "Sen de tv seyretmeyi bırak da benimle ilgilen." demekti. Bilemiyorum. Ama tahminimce bütün bu insanlara anlam verememin kaynağında televizyondan uzak durmamın da bir payı var.
Şimdi, bir anne adayı olarak, çocuğumun böyle olmaması için nelere dikkat etmem gerektiği sorusu aklımın bir ucunda hep. Tamamen dış dünyadan soyutlayamam onu elbette ama bir şekilde beyninin uyuşmasına engel olmak görevi düşüyor ebeveynlere. Besbelli insanları uyutmak için hazırlanan programlardan, insanları yolunacak tavuktan- güdülecek koyundan farklı görmeyen anlayıştan uzak tutmak gerekiyor çocuğu. Tam da bunları düşünürken bir yazı karşıma çıktı. Çocukların beyinlerinin nasıl yıkandığına dair. Link burada. Bunların çoğu zaten bildiğim şeyler yine de arada bir hatırlamakta fayda var diye paylaşıyorum. Teoride kolay ama pratikte dışarıda ve televizyonla birlikte evimizin orta noktasında böyle bir dünya varken buna engel olmak nasıl mümkün henüz tam bilemiyorum. Onu da yaşayarak öğreneceğim büyük ihtimal.
Herkese bol sohbetli, aktiviteli az televizyonlu günler diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder