27 Ağustos 2013 Salı
25 Ağustos 2013 Pazar
kong köpek oyuncağı
Bu da köpeğimize biz evde yokken havlamak yerine yapacağı bir şeyler olsun da oyalansın diye aldığımız oyuncak. Kong marka. Kauçuktan üretilmiş oyuncağın içine çeşitli ödülleri koyuyorsunuz (mümkünse en sevdiklerinden:)) köpek de onu çıkarıp yemeye çalışıyor. Zorluk derecesini ayarlayabilmek önemli. Daha çok oyalanabilmesi için ne çok zor olmalı ne de çok kolay.
Köpeğimiz biz evde yokken oyuncağıyla pek ilgilenmiyor, zaten sanırım bizi beklemek dışında hiç bir şey yapmıyor, ama bizim yanımızda dışarıdayken oyalanması için güzel bir yöntem oldu.
22 Ağustos 2013 Perşembe
şirince
İsmi gibi şirin olan bu köy İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı turistik bir köy. Siz de bizim gibi yaz tatilinde Kuşadasına gittiyseniz ve gezecek bir yerler arıyorsanız Şirince güzel bir alternatif olabilir. Maya takvimine göre 21 Aralık 2012 de kopacağına inanılan kıyamette güvenli bölge olduğu dedikodusu ortaya çıktığı için geçtiğimiz yıl pek çok kişi tarafından ismi duyulmuş oldu bu köyün.
Şirince 19. yüzyılda, özellikle ihracata yönelik incir üretimiyle ünlü, 1800 haneli bir Rum kasabasıydı. 1923'te Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi sonucu Rumların ayrılmasıyla (çoğu Katerini'nin Nea Efesos köyüne yerleşmiştir), Kavala'nın Müştiyan (Moustheni) veSomokol (Domatia) köylerinden gelen mübadillerle iskân edilmiştir. (Wikipedia)
Şirincede bir turist olarak yapabilecekleriniz ise, küçük ve sevimli çarsını gezmek bu sıradan Şirince'nin ünlü meyveli şaraplarını tadmak ve satın almak. O kadar çok çeşit var ki insan karar vermekte zorlanıyor. Onun dışında yukarıda bir rum kilisesi varmış orası gezilebilir. Biz biraz geç bir saatte gittiğimiz için kiliseyi gezemedik. Bir de köyün girişindeki manzaralı restaurantta oturup birşeyler yenilebilir. Ya da çarşının içinde de yine birşeyler yenilebilecek yerler var. Biz çarşının içindekini tercih ettik. (ismini hatırlamıyorum malesef) Egeye özgü sebze yemeklerinin de bulunduğu bu restoranda şevketi bostan adlı leziz sebze yemeğinin tadına bakma şansım oldu hayatımda ilk defa:)
Köyün yolu dar, ışıksız ve uzun olduğu için hava kararmadan dönme kararımız akıllıca oldu.
19 Ağustos 2013 Pazartesi
köpek eğitim günlüğümüz
Problem: dışarıda gördüğü/hissettiği her köpeğe bazen de insanlara çılgınca havlama
Cinsi: Malta terrieri ve Yorkshire terrier kırması
Yaş: 1
Eğitim yardımcılarımız:
Pet corrector, ödül ve clicker
Yöntem: Havladığında pet corrector ile havlamasını kısa bir süreliğine de olsa durdurup "sus" komutunu uyguladıktan sonra clickerla birlikte ödül vermek.
1.gün akşam.
Eve giriş çıkışlarda apartmanın içinde havlaması ve dışarıya daha az heyecanla çıkması için 4-5 kez eve girip çıkma denemesi yaptık. Zaman zaman merdiven aralarında otur, bekle komutları verdik. Her seferinde biraz daha iyi oldu gibi. Dışarıda gördüğü insan da dahil olmak üzere her şeye havladı. Pet corrector ı ilk defa kullandık. Havlamasını bölüyor ancak ilgisini başka yere çekmeyi başaramıyoruz. Biraz susuyor sonra tekrar havlamaya başlıyor.
2. gün sabah
Eve giriş çıkışı problemsizdi. Dışarıda da kimseyle karşılaşmadık.
2. gün akşam
Evden çıkarken yine havladı ve oldukça heyecanlıydı. Dışarıda da insanlara havladı. Sprey ve ödüllerle derdimizi anlatmaya çalıştık. Şanslıydık köpeklerle karşılaşmaktan kıl payı kurtulduk:)
3. gün sabah
Evden çıkarken problemsizdi. Kısa gezimizi yaptık. Ardından gidebileceğimiz iki yönde de köpek olduğunu fark edip hemen eve geri döndük. Kaçak dövüş:) Eve dönünce ödül verdik. Belki havlamadan da dışarıda gezmenin mümkün olduğunu anlar umuduyla...
3.gün akşam
Apartmandan çıkarken yine havladı. Nedenini bilmiyoruz. Dışarıda sessizdi. Bir vukuat olmadan en kısa sürede geri döndük. Eve dönünce ödülünü aldı.
4.gün sabah
Ve beklenen oldu. Yan apartmandaki boxer ile karşılaştık. Sahibi kendi hallerine bırakmamızın iyi olacağını söyledi, ve bizimki dakikalarca doya doya havladı.. Tasmasını da açtık, onlar diğer tarafa giderken neyse ki bizimki bize geldi. O kadarına aklı eriyor hiç en azından:)
Not: Havladığında bir yandan sus komutumuzu dinlettirmeye çalışıyoruz, ki aslında bu komutu yerine getirebilmesi için sanırım önce havlamayı öğrenmesi lazım o da ayrı mesele ya... Diğer yandan da Cesar Millan'ın dediğine göre çok heyecanlı olduğunda yapmamız şey onu görmezden gelmek.. Sonuç olarak kafa karışıklığı içindeyiz, hayırlısı..:)
4.gün akşam
Yöntem değişikliği yapmış bulunuyoruz. Pet corrector ı kullanmıyoruz artık. Sözümüzü dinletemiyoruz çünkü, o nedenle görmezden/duymazdan gelip yolumuza devam ediyoruz köpekle karşılaşınca. Bu akşam yine apartmandaki bir köpekle karşılaştık. Bizim köpeğin havlamasına hiç ses çıkarmadan diğer köpeğin yanından geçtik ve tamamen susunca ödülünü verdik. Maşallah sitemizdeki köpek sayısı da o kadar çok ki on gün boyunca her çıkışımızda farklı bir köpekle karşılaşabiliriz. Yarın sabah boxerla tekrar karşılaşacağız büyük ihtimalle. Bakalım ne olacak...
Bu arada dışarıda kendini daha rahat hissetmesi için de çalışmalarımız devam ediyor. Dışarıda yakala-getir oyunu oynadık bugün.
5.gün sabah
Dışarıda uzaktan komşu boxer ı gördük. Ancak bu sefer yanına gitmedik. Kısa bir geziden sonra vukuatsız bir şekilde eve döndük.
5.gün akşam
Apartmandan inerken sorun çıkarmadı(büyük ihtimalle koku olmadığı için). Dışarıda otur ve yat komutları çalıştık. İlk defa dışarıda yattı ve yattığı zaman gerçekten sakinleşiyor. Onun dışında gelene geçene, bebek arabasına falan havladı. Sanki eskiye göre daha çok her şeye havlıyor gibi. Eskiden bir tek köpeklere havlıyordu, şimdi her şeye havlıyor. Umarım okuduğumuz "düzelmeden önce kötüye gider" şeklindeki yorumlar doğrudur. Çesitli komutlar vererek bazen koşturarak falan dikkatini bizde tutmaya çalışıyoruz. O zaman dış dünyayla bağlantısı kısa süreliğine de olsa kesiliyor. Kolay olmadığı konusunda herkes hemfikir. Belki daha iyiye gider...
Sabırla devam...
6.gün sabah
Dilimde bu sabahların bir anlamı olmalı şarkısı...
Dışarıda herhangi bir canlı olmadığı için sorunsuz bir gezi oldu. Apartmanda da havlamadı. Çünkü her zamankinden erken bir saatte çıktık, dolayısıyla apartmandaki ilk köpek kokusu bizimkinin kokusu oldu:)
6.gün akşam
Farkettik ki hiç bir düzelme yok..
7.gün sabah
Havlamasını engellemenin çok zor olduğuna - belki de imkansız- kanaat getirdiğimiz için yöntemimizi tekrar değiştirdik. Artık köpek gördüğümüzde köpeğimizi çağırıp ters yöne gideceğiz. Bunun için alıştırmalara başladık bugün. Yürürken birden bire yönümüzü değiştirip "gel" diyoruz o da bizimle yönünü değiştirdiğinde ödülü kapıyor.
7.gün akşam
Sabah ki gibi yat ve gel komutlarını uygulatmaya devam ettik. Köpekle karşılaşmadık hiç. Sorunsuz geçti
8.gün sabah
Clicker ve ödüllerle heyecanını yatıştırma çalışmalarına devam ediyoruz. Eskiye göre bayağı iyi durumda.
8.gün akşam
Sorunsuz bir gezi oldu. (Köpekle karşılaşmadık hiç) Komutlara uyma konusunda her geçen gün daha iyi oluyor. Gözü neredeyse sürekli bizde..
9.gün sabah ve akşam
Son iki günde olduğu gibi durmadan çeşitli komutlarla köpeğimizi meşgul ediyoruz. Böylece dışarıda başka bir şeylerle ilgilenmesine fırsat vermemiş oluyoruz. Tabii bir başka köpek ile karşılaştığımızda bu çok daha zor olacak biliyoruz. Ama bu şekilde hep gözü bizde olursa heyecanının uzun sürmeyeceğine inanıyoruz. Bugün de hiçbir köpekle karşılaşmadık. Gel Otur ve Yat komutları çalışıp eve döndük.
Güncelleme (10.10.2013) bknz Good girl W. yazısı
Cinsi: Malta terrieri ve Yorkshire terrier kırması
Yaş: 1
Eğitim yardımcılarımız:
Pet corrector, ödül ve clicker
Yöntem: Havladığında pet corrector ile havlamasını kısa bir süreliğine de olsa durdurup "sus" komutunu uyguladıktan sonra clickerla birlikte ödül vermek.
1.gün akşam.
Eve giriş çıkışlarda apartmanın içinde havlaması ve dışarıya daha az heyecanla çıkması için 4-5 kez eve girip çıkma denemesi yaptık. Zaman zaman merdiven aralarında otur, bekle komutları verdik. Her seferinde biraz daha iyi oldu gibi. Dışarıda gördüğü insan da dahil olmak üzere her şeye havladı. Pet corrector ı ilk defa kullandık. Havlamasını bölüyor ancak ilgisini başka yere çekmeyi başaramıyoruz. Biraz susuyor sonra tekrar havlamaya başlıyor.
2. gün sabah
Eve giriş çıkışı problemsizdi. Dışarıda da kimseyle karşılaşmadık.
2. gün akşam
Evden çıkarken yine havladı ve oldukça heyecanlıydı. Dışarıda da insanlara havladı. Sprey ve ödüllerle derdimizi anlatmaya çalıştık. Şanslıydık köpeklerle karşılaşmaktan kıl payı kurtulduk:)
3. gün sabah
Evden çıkarken problemsizdi. Kısa gezimizi yaptık. Ardından gidebileceğimiz iki yönde de köpek olduğunu fark edip hemen eve geri döndük. Kaçak dövüş:) Eve dönünce ödül verdik. Belki havlamadan da dışarıda gezmenin mümkün olduğunu anlar umuduyla...
3.gün akşam
Apartmandan çıkarken yine havladı. Nedenini bilmiyoruz. Dışarıda sessizdi. Bir vukuat olmadan en kısa sürede geri döndük. Eve dönünce ödülünü aldı.
4.gün sabah
Ve beklenen oldu. Yan apartmandaki boxer ile karşılaştık. Sahibi kendi hallerine bırakmamızın iyi olacağını söyledi, ve bizimki dakikalarca doya doya havladı.. Tasmasını da açtık, onlar diğer tarafa giderken neyse ki bizimki bize geldi. O kadarına aklı eriyor hiç en azından:)
Not: Havladığında bir yandan sus komutumuzu dinlettirmeye çalışıyoruz, ki aslında bu komutu yerine getirebilmesi için sanırım önce havlamayı öğrenmesi lazım o da ayrı mesele ya... Diğer yandan da Cesar Millan'ın dediğine göre çok heyecanlı olduğunda yapmamız şey onu görmezden gelmek.. Sonuç olarak kafa karışıklığı içindeyiz, hayırlısı..:)
4.gün akşam
Yöntem değişikliği yapmış bulunuyoruz. Pet corrector ı kullanmıyoruz artık. Sözümüzü dinletemiyoruz çünkü, o nedenle görmezden/duymazdan gelip yolumuza devam ediyoruz köpekle karşılaşınca. Bu akşam yine apartmandaki bir köpekle karşılaştık. Bizim köpeğin havlamasına hiç ses çıkarmadan diğer köpeğin yanından geçtik ve tamamen susunca ödülünü verdik. Maşallah sitemizdeki köpek sayısı da o kadar çok ki on gün boyunca her çıkışımızda farklı bir köpekle karşılaşabiliriz. Yarın sabah boxerla tekrar karşılaşacağız büyük ihtimalle. Bakalım ne olacak...
Bu arada dışarıda kendini daha rahat hissetmesi için de çalışmalarımız devam ediyor. Dışarıda yakala-getir oyunu oynadık bugün.
5.gün sabah
Bu sabahın en büyük problemi apartmanın içindeki heyecanıydı. Daha kapı açıldığı anda havlamaya başladı ve sokağa çıkana kadar apartmanda havlamaya devam etti.
Apartmanda havlamasının sebebini tam anlayamadık ya heyecandan havlıyor, ki çok mümkün. Çünkü çok heyecanlı oluyor dışarı çıkarken ve dışarıda, o da herhalde Norveçe gelene kadar yani 9 aylık olana kadar hep evde yaşamasından kaynaklanıyor. Ya da apartmanda 2 köpek daha var ve onlar da bizim çıktığımız saatlerde gezmeye çıkıyorlar, onların kokusunu alıyor ve havlıyor. Köpeklerin beynindeki koku duyusuyla ilgili koku korteksi beynin 1/3'ü, bu rakam, insanda, ancak 1/20 imiş. Bu gerçeği göz önünde bulundurursak bizden hemen önce apartmandan geçmiş bir köpeğin onu heyecanlandırması çok olası.
Dışarıda uzaktan komşu boxer ı gördük. Ancak bu sefer yanına gitmedik. Kısa bir geziden sonra vukuatsız bir şekilde eve döndük.
5.gün akşam
Apartmandan inerken sorun çıkarmadı(büyük ihtimalle koku olmadığı için). Dışarıda otur ve yat komutları çalıştık. İlk defa dışarıda yattı ve yattığı zaman gerçekten sakinleşiyor. Onun dışında gelene geçene, bebek arabasına falan havladı. Sanki eskiye göre daha çok her şeye havlıyor gibi. Eskiden bir tek köpeklere havlıyordu, şimdi her şeye havlıyor. Umarım okuduğumuz "düzelmeden önce kötüye gider" şeklindeki yorumlar doğrudur. Çesitli komutlar vererek bazen koşturarak falan dikkatini bizde tutmaya çalışıyoruz. O zaman dış dünyayla bağlantısı kısa süreliğine de olsa kesiliyor. Kolay olmadığı konusunda herkes hemfikir. Belki daha iyiye gider...
Sabırla devam...
6.gün sabah
Dilimde bu sabahların bir anlamı olmalı şarkısı...
Dışarıda herhangi bir canlı olmadığı için sorunsuz bir gezi oldu. Apartmanda da havlamadı. Çünkü her zamankinden erken bir saatte çıktık, dolayısıyla apartmandaki ilk köpek kokusu bizimkinin kokusu oldu:)
6.gün akşam
Farkettik ki hiç bir düzelme yok..
7.gün sabah
Havlamasını engellemenin çok zor olduğuna - belki de imkansız- kanaat getirdiğimiz için yöntemimizi tekrar değiştirdik. Artık köpek gördüğümüzde köpeğimizi çağırıp ters yöne gideceğiz. Bunun için alıştırmalara başladık bugün. Yürürken birden bire yönümüzü değiştirip "gel" diyoruz o da bizimle yönünü değiştirdiğinde ödülü kapıyor.
7.gün akşam
Sabah ki gibi yat ve gel komutlarını uygulatmaya devam ettik. Köpekle karşılaşmadık hiç. Sorunsuz geçti
8.gün sabah
Clicker ve ödüllerle heyecanını yatıştırma çalışmalarına devam ediyoruz. Eskiye göre bayağı iyi durumda.
8.gün akşam
Sorunsuz bir gezi oldu. (Köpekle karşılaşmadık hiç) Komutlara uyma konusunda her geçen gün daha iyi oluyor. Gözü neredeyse sürekli bizde..
9.gün sabah ve akşam
Son iki günde olduğu gibi durmadan çeşitli komutlarla köpeğimizi meşgul ediyoruz. Böylece dışarıda başka bir şeylerle ilgilenmesine fırsat vermemiş oluyoruz. Tabii bir başka köpek ile karşılaştığımızda bu çok daha zor olacak biliyoruz. Ama bu şekilde hep gözü bizde olursa heyecanının uzun sürmeyeceğine inanıyoruz. Bugün de hiçbir köpekle karşılaşmadık. Gel Otur ve Yat komutları çalışıp eve döndük.
Güncelleme (10.10.2013) bknz Good girl W. yazısı
pet corrector
Havlama önleyici tasmalar çok pahalı olduğu için ve ne kadar işe yarayacağı da internette okuduğum yorumlar sonucunda vardığım kanıya göre şüpheli olduğu için öncelikli olarak bu ürünü denemeye karar verdik.
Öncelikle çok fazla beklentiye girmemek için şunu belirtmek gerekiyor ki bu ürün köpeğimizin istenmeyen davranışlar yapmasını engellemek için üretilmiş bir ürün değil. Amacı, köpeğimiz istemediğimiz davranışı yaparken (ısırma, yemek çalma, zıplama, havlama vs) onun ilgisini dağıtmak. Bu nedenle sadece bu ürünü kullanarak istenilmeyen davranışlardan kurtulacağımızı ummak hayal kırıklığı olur. Yapmamız gereken; örneğin bizim köpeğimiz dışarıda gezerken gördüğü köpeklere, insanlara çok havlıyor. Havlarken o kadar kendini kaybediyor ki ona herhangi bir komut verip susmasını sağlamamız imkansız. Dolayısıyla bu ürünü aslında sadece komutu vermeyi sağlayabilmek için kullanıyoruz. Spreyden çıkan sesi duyduğunda ( doğadaki hayvanların tıslama seslerine benzer bir ses) aniden dikkati dağılıyor ve böylece köpeğinize hükmetmek daha kolay hale geliyor. Yani neticede o davranışı yapmayıp yerine ne yapacağını sizin komutunuzla öğrenmesi gerekiyor. Spreyi kullanırken dikkat edilmesi gereken iki nokta var.Birincisi spreyi köpeğinizin yüzüne doğru sıkmamalısınız. İkincisi ise yakında başka köpekler varsa onların da bu sesten rahatsız olacağını göz önünde bulundurmalısınız.
Bizim için, küçük bir terrier i havlama alışkanlığından kurtarmak çok kolay olmayacak, bunu fark edeli çok zaman oldu zaten:) Ama ben inanıyorum ki imkansız değil.
15 Ağustos 2013 Perşembe
havlama önleyici tasma
Olmuyor, olmuyor... Köpeğimizin diğer köpeklere havlamasını engellemek imkansız gibi.. Çünkü havladığında o kadar kendinden geçiyor ki dur, sus, yapma, etme dinlettirmek imkansız.. Bütün köpeklerin sessiz olduğu, dışarıda bir çıt sesi dahi bulunmayan bir ortamda da çılgınca havlayan bir köpeği gezdirmek sahibine eziyetten başka bir şey değil.. Sürekli 4 bir tarafı kollar oldum nereden köpek çıkacak diye. Köpek çıktığında da çaktırmadan hemen ter yöne doğru koşturuyorum köpeğimizi. Ama bu şekilde kaçak dövüşe uzun süre devam edebileceğimizi sanmıyorum. Artık havlama önleyici tasma arayışına girmiş durumdayım. Köpek havladığında elektrik veren tasma takmanın biraz acımasız olduğunu düşünüyorum. O nedenle onu hiç düşünmedim. Ultrasonik ses verenlerin ise bizim köpek için işe yarayacağını düşünmüyorum çünkü havlarken hiç bir sesi duyacak durumda değil bence o nedenle burnunu uyarıp dikkatini başka yere çekmek en mantıklısı gibi geliyor. Köpek havladığında sprey sıkan tasmalar var onlardan bir tane almayı planlıyorum. Umarım bu havlamasına bir çözüm olur artık...
14 Ağustos 2013 Çarşamba
inecek var (mı?)
Yurt dışında ikamet etmeye başladıysan (arabesk deyişle gurbetçi olduysan) ömür boyu sürecek ülkeler/yaşamlar arası kıyaslama ve hasret duygusuyla tanışmışsın demektir. İki tane evin vardır. Biri yılın çoğunu orada geçirdiğin gerçek evin; diğeri gerçek anlamda sana ait olan bir evin olmasa bile evinde hissettiğin ülken. Vatan kelimesi çok daha fazla anlamlar kazanmıştır artık senin için. Ama ne o bıraktığın gibidir ne de sen... Bilmiyorum sadece biz ve bizden sonraki nesiller için mi geçerli ama; biz kendimizi bildik bileli ülkemize dair olumlu bir değişiklik göremedik maalesef. Ama yine de inancımızı yitirmemeye çalışıyoruz. Dünyanın bir gün iyilerin tarafında dönmeye başlayacağına, kötülerin cezalarını çekeceklerine olan inancımızı yitirmedik hiç. O nedenle hep bir umut var, güle oynaya geri dönebileceğimize dair..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)